Haftasonu gidilesi yerlerden biri; YOROS KALESİ

Bahar veya yaz mevsiminde iseniz, günlerden de hafta sonu ise gezilecek yerler listesinde Yoros Kalesi'de olmalı.

Yoros Kalesi İstanbul'un Anadolu yakasında, Sarıyer'in tam karşısında yer almaktadır. Boğazın en geniş kesimindeki tepede yer alan kale Doğu Romalılar tarafından inşa edilmiştir.İmparatorluk zayıf düştükten sonra Cenevizliler tarafından fethedilmiştir ve bu yüzden birçok kişi adını Ceneviz Kale'si olarak da bilmektedir. 
ismin nereden geldiği ile ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte "Kutsal Yer" anlamına gelen Hieron'dan geldiği yaygın bir görüştür. Bir kısım tarihçiye göre ise "uygun rüzgar" Ourios'tan gelmiştir.
Bu kale boğazın girişlerini kontrol etmek amacı ile yapılmıştır.

Mavi ile yeşilin birleştiği, İstanbul'un yine en güzel manzaralarından birine sahip olan bu yerde oturup manzarayı seyre daldığınızda tam olarak size huzur getirecektir.

Kale'nin hemen yanında bulunan 'Çam vadisi cafe' , 'Yoros cafe'  eşsiz boğaz manzarası karşısında soluklanacağınız mekanlar olabilir. Sabah kahvaltısı, et, balık, çay, kahve... Seçeneklerden bazıları...

Ortalama kahvaltı fiyatları 25-30 TL
Yemek fiyatları ise 20-40 TL

Aynı zamanda bu ferah, ormanlık ve harika deniz manzarası olan mekanda özel günlerinizde çeşitli organizasyonlar yapabilirsiniz. Mavi ve yeşilin birleştiği bu alanda temiz havaya doyacaksınız ve kısa bir tarih gezintiside yapmış olacaksınız. Kalenin yeşillikler arasında bulunan çehresine bir tarafta eşsiz boğaz manzarası bir tarafta hırçın karadeniz manzarası eşlik etmekte...

Yoros Cafe nerede, nasıl ulaşılır?

Adres: Fener yolu cad. Yoros Kalesi yanı Anadolu Kavağı/ Beykoz
Nasıl gidilir: Tem den Beykoz-Kavacık sapağına girerek 15 20 dk gittikten sonra Anadolu Kavağına ulaşıyorsunuz. E-5 ten ise Üsküdar sapağından çıktıktan sonra Beylerbeyi, Kanlıca ve Beykozu geçerek ulaşabilirsiniz.
Toplu taşıma ile 15A no. lu otobüsleri kullanabilirsiniz.

Sarıyer 'in zirvesi

İstanbul...

Kalabalık, gürültülü, yoğun trafik ve bunun yanında egzoz dumanlı bir hava sahası, yoğun iş temposu, iş stresi... Bunlar sadece güzel İstanbul'un görünen kirli yüzü. Evet tüm bunlara rağmen güzel İstanbul diyorum; çünkü İstanbul da doğdum, büyüdüm, İstanbul da doydum. Hayatımın aşkını İstanbul'da buldum. 

Birde İstanbul'un görünmeyen güzel yüzü var. Binaların az, yeşilliğin çok olduğu. Trafiğin, insanın, gürültünün az olduğu yerler... 

Bütün hafta çalıştık ve yorulduk. 2 güne sıkıştırılmış olan haftasonu tatilimizi şehirden uzaklaşmadan nasıl ve nerelerde geçirebiliriz diye düşünüyoruz. 

Benim için vazgeçilmez bir yer olan  Sarıyer'in zirvesi olan 'Aşıklar Tepesi'. Benim gibi manzara düşkünü olanlar için muhteşem bir yer. Kesinlikle İstanbul buradan bakınca çok daha güzel. Herşeye rağmen çok güzel. Buraya geldiğimde saatlerce konuşmadan, hiç birşey düşünmeden bol köpüklü kahvemi yudumlarken seyredebilirim güzel İstanbul'u.

Nasıl ulaşılır, nerede dinlenilir?

Sarıyer'den Bahcekoy yolundan giderek ulaşıyoruz bu güzel manzaraya. İstanbul ' u birkez daha daha sevdiren bu güzel yer Sarıyer'e bağlı Maden mahallesinde bulunuyor.  Bana göre İstanbul'un yeşiline dokunulmamış eşsiz manzaralardan biri. 

İlk gittiğinizde civarda bulunan cafelerin bakımsızlığından yakınabilirsiniz ancak bu bile ortama ayrı bir hava katıyor. Buraya kışın gittiğinizde tam kenara ağaçtan derme çatma yapılmış, üzeri branda ile kapatılmış mekandaki kömür sobası sizi başka yerlere götüreceğinden hiç şüphem yok. Odun ve kömür kokusu eşliğinde kahvenizi yudumlamak eminim ki bir çoğunuz için farklı deneyim olacaktır. İstanbul'un koşuşturmasından sesinden bir nebze olsun uzaklaşmak, rahat nefes almak istiyorsanız buraya kesinlikle uğramanızda yarar var.

Üstelik mekanlarda fiyat makul seviyede tutulmuştur. Eğer buraya geldiğinizde karnınız acıkmış olursa madende bulunan Pide's de karnınızı doyurabilir farklı pidelerini tadabilirsiniz.

Şehir Efsanesi ; GALATA KULESİ

Bloğumun ilk yazısı olarak Galata Kulesi ni anlatmak istedim. Nerededir, ne zaman inşaa edilmiştir ve tabi ki Galata kulesi ve Kız Kulesinin aşkını... 

İstanbul un sembollerinden biri olan bu kulenin önünden defalarca geçmeme, karşısından defalarca izlememe rağmen hiç çıkmamıştım. Ya çıkmak için vakit olmadı yada birlikte çıkacağım kimse olmadı yanımda. Evet bir rivayete göre Galata ya ilk kiminle çıkarsan o kişiyle evlenirmişsin. 

Ve sonunda bir günümü Galata ya çıkmak için ayırmıştım. Benim için heyecan vericiydi. böyle inşaalar, kuleler ilgimi çekmiştir hep.

Galata Kulesi Ziyaret Bilgileri

Girişte var olan sıra biraz ürkütücü gelebilir, merak etmeyin çabuk bitiyor. Giriş için 10 TL öğrenci 5 TL yabancı turist 20 TL ödüyorsunuz.
Hergün 09.00 19.00 saatleri arasında açıktır.

Asansöre binip birkaç kat yukarı çıkıyorsunuz. En üst kata asansör çıkmadığından kalan 2 katı merdiven ile çıkmak zorundasınız, inerken tüm katları merdiven ile iniyorsunuz. Ve zirveye ulaştığınızda işte istanbul un o muhteşem güzelliği ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Balkon biraz dar olsada İstanbul un dört bir yanını keyifle seyredebilirsiniz.

Galata Kulesi Efsanesi 

Bilinen en eski efsane Romalıların inandığı efsanedir .Şöyleki;  bir kadın ve bir erkek Galata Kulesi ne ilk kez birlikte çıkarlarsa bunlar mutlaka evlenirler. Fakat bunlardan birisi kuleye daha önce çıktıysa bu tılsım bozulrmuş.
Bir diğer efsanede Galata Kulesi ve Kız kulesi birbirlerine aşıktır.Ama aradaki amansız boğaz nedeni ile kavuşmaları imkansızdır.

Nasıl gidilir?

Adres: Bereketzade Mh. Büyük Hendek Caddesi, No: 2, Galata / Beyoğlu / İstanbul
Telefon: (0212) 293 5707
Özel araçla; Tarlabaşı yolundan Taksim’e çıkarken sol tarafta Galata Kulesi tabelasından girerek ulaşabilirsiniz. Aracınızı kule çevresinde yer alan otoparklara bırakabilirsiniz.
Toplu ulaşımla; Öncelikle Taksim’e ulaşıyorsunuz. Ardından İstiklal Caddesini baştan sona geçtikten sonra caddenin sonundan yaklaşık 500 metre aşağıda kuleye ulaşabilirsiniz.
Eminönü tarafından gelmek isterseniz Karaköy yolu üzerinden Bankalar caddesinden yokuşu çıkarak ulaşım sağlayabilirsiniz veya metroyu kullanabilirsiniz.

Galata Kulesi Tarihçesi

Yerden 67 metre yükseklikte olan bu kule 528 yılında Bizans imparatoru Anastasius tarafından Fener Kulesi olarak ahşaptan inşaa ettirilmiştir. 1204 deki Haçlı Seferinde yüksek düzeyde hasar almıştır. 1348 de Cenevizliler tarafından yığma taşlar kullanılarak İsa kulesi adı ile Galata surlarına ek olarak yeniden restore edilmiştir. 1453 de kule Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir. Ozamana kadar savunma amaçlı kullanılan kule zamanla başka görevler de edinmiştir. 16.yy da Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan Hristiyan savaş esirlerinin barınağı olarak kullanılmıştır.Sultan III. Murat zamanında ise burada bir rasathane kurulmuş ve bu rasathane 1579’da kapatılmıştır.

IV.Murat döneminde yani 17.yüzyılın ilk yarısında Hezarfen Ahmet Çelebi tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takıp (1638) Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçmuştur. Avrupa’nında ilgisini çeken bu uçuş hakkında İngiltere’de Gravürler yapılmıştır. Hala daha Dünya’nın birçok yerinde bu uçuşla ilgili yazılar, maketler ve videolar bulunmaktadır.

1717 yılı itibariyle ise Galata Kulesi Yangın Gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. III.Selim döneminde ise çıkan bir yangında kulenin yarısından fazla bir bölümü yanmıştır. Kule onarılmış ve 1831 yılında tekrar bir yangında hasar görmüştür. 1875 yılında ise Çatı Külahı devrilmiştir. 1965’te başlanıp 1967’de bitirilen son onarımla ise kulenin günümüzde ki görünümü sağlanmıştır.